Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınına ilişkin yeni haberler gelmeye devam ediyor.
Soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alınan Grand Kartal Otel’in sahibi Halit Ergül, şirketin genel müdürü Emir Aras ve otel müdürü Zeki Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu 15 kişi tutuklanmış, 6 kişi adli kontrol şartıyla salıverilmişti.
Bugün ise oteldeki yangın dehşetini en yakından hisseden bir isim yaşadıklarını anlattı. Grand Kartal otelinde aşçılık yapan Mustafa Serbest, 78 cana mâl olan oteldeki eksiklikleri birer birer sıraladı.
“YANGINDA 40 DAKİKA İÇERDE CEBELLEŞTİK”
Yangının ardından ailesinin İzmir Selçuk’taki evine dönen 26 yaşındaki Serbest, olaydan duyduğu üzüntüyü belirterek adeta cehennemi yaşadıklarını söyledi.
3 yıldır kış sezonunda aşçılık yaptığını anlatan Serbest yangın gecesini şu sözlerle anlattı:
“Gece sese uyandım, arkadaşımız uyandırdı, saat yaklaşık 02.45-03.00 gibiydi. ‘Yangın var’ diye bağırışlar vardı. Çıktığımızda her taraf dumandı zaten. Panikle ne yapacağımızı şaşırdım. O kadar dumanlıydı ki nefes alamıyorduk, gözlerimiz görmüyordu. Ben kendim elleyerek çıktım, az çok yolu bildiğim için. Çıktık garaja doğru. Garajın kapısı kapalıydı. Garaj kapısını kaldırmaya çalıştık 15-20 kişi. Ardından dışarıya attık kedimizi. O zamana kadar çok fazla alev yoktu, dumandı. Ben 03.30’da çıktım dışarı. Yaklaşık yarım saat ya da 40 dakika içerde cebelleştik gibi bir şey.”
Serbest, dışarıya çıktığında otelin alevler içinde olduğunu, insanların odaların camlarından yardım istediğini gördüğünü belirtti.
“YANGIN MERDİVENLERİNİN KAPISI TAHTAYDI”
Mustafa Serbest, itfaiyenin yaklaşık bir saat sonra olay yerine geldiğini, oteldekilerin kurtulmak için pencerelerden atladığına şahit olduğunu kaydederek, “Bazılarını kurtarma şansımız oldu, bazılarını kurtaramadık. Onlar atlamadan önce altlarına yatak atıyorduk. Atlayanlara denk getirmeye çalışıyorduk.” diye konuştu.
26 yaşındaki aşçı Mustafa Serbest Grand Kartal otelindeki yangın dehşetini anlattı.
GRAND KARTAL YANGININDAKİ EKSİKLİKLER
Mustafa Serbest, otelde yangın önlemlerinin alınmadığını sözlerine ekledi ve eksiklikleri tek tek sıraladı:
“Otelde yangın dedektörü vardı ama çalışmıyordu. Yangın tüpü görmedim sayılır. Bir bildiğim kadarıyla aşçıbaşının ofisinin önünde vardı. Başka hiç görmedim.
Sulama sistemi yoktu otelde. Yangın merdiveni vardı ama aslında orayı personel kullanıyordu.
Uyarı levhaları vardı ama ışıklandırması yetersizdi.
Yangın merdivenlerinin kapısı tahtaydı. Kapıların büyük ihtimalle bir tanesi yanınca duman içeri girdi.”
“ÇIĞLIK ÇIĞLIĞAYDI… CEHENNEMİ YAŞADIK”
Serbest, bir daha Kartalkaya’ya gitmek istemediğini dile getirerek, “Ben ölmediğime pişmanım çünkü o çığlığı duysanız… Kendi babası çocuğunu atıyor. Siz yaşayabilir misiniz böyle bir şeyi? Herkes kendi canını ortaya koydu. Bir umut olarak atladı herkes. Can pazarıydı orası. Çığlık çığlığaydı her taraf. Yardım edemiyorsun, sadece bakabiliyorsun. Edebildiğin kadar ettin ama daha fazlasını yapamıyorsun. Girip de alamadan çıkmak da vardı. Her taraf dumandı. Cehennemi yaşadık.” diye konuştu.