Konuya yakın kaynaklara göre, plan ABD’nin Ukrayna özel temsilcisi Keith Kellogg tarafından müttefik ülkelere sunulacak.
PLANDA NELER VAR?
Trump yönetiminin hazırladığı plana göre, savaşın dondurulması, Rus işgali altındaki bölgelerin statüsünün belirsiz bırakılması ve Ukrayna’ya güvenlik garantileri sağlanması gibi adımlar öne çıkıyor. Trump’ın ekibi, Ukrayna’nın ABD’nin desteğini alabilmesi için ülkenin kritik maden kaynaklarına erişim sağlanmasının da bir çözümün parçası olabileceğini belirtti.
Kellogg, ABD’nin barış sürecini hızlandırmak adına Ukrayna’da bir ateşkes sonrası seçimlerin yapılmasını istediğini belirtti. Bu doğrultuda Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky de sıkıyönetimin kaldırılması sonrasında seçimlerin düzenlenebileceğine dair mesajlar verdi.
MOSKOVA NASIL TEPKİ VERECEK?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sözcüsü, ABD ile Rusya arasındaki temasların son dönemde yoğunlaştığını açıklarken, Trump yönetimi Moskova’yı görüşmelere katılmaması halinde sert yaptırımlarla tehdit etti. Öte yandan Ukrayna’nın en büyük önceliği NATO üyeliği olmaya devam ediyor. Ancak Kiev, bunun kısa vadede mümkün olmadığının farkında ve bu nedenle ABD ile yapılacak güvenlik anlaşmalarına sıcak bakıyor.
MÜNİH KONFERANSI KRİTİK BİR DÖNÜM NOKTASI OLABİLİR
Trump yönetiminin Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için masaya koyacağı plan, 14-16 Şubat tarihlerinde gerçekleşecek Münih Güvenlik Konferansı’nda detaylandırılacak. Barış görüşmelerinin başlaması halinde savaşın üçüncü yılına girilirken Ukrayna ve Batılı müttefikleri için yeni bir süreç başlayabilir. Ancak Kiev’in ve Avrupalı liderlerin bu teklife nasıl tepki vereceği merak konusu.