Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de gece saat 03.00 sıralarında yangın çıktı. Türkiye’nin yüreğini yakan yangında en az 66 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi ise yaralandı. Yangında hayatını kaybedenler arasında sporcular, gazeteciler, çocukların olması yürekleri dağladı.
Yangın haberinin ardından meclisteki grup toplantısı konuşmasını iptal ederek bölgeye giden CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in burada yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’u hedef alması dikkat çekti.
YANGIN YERİNDE BAKANI HEDEF ALDI
Yangının Bolu Belediyesi dışında gerçekleştiğini savunan Özel, “Bizde bir kusur olsa o da konuşulur ama Bolu Belediyesi sınırlarında değil. Burası büyükşehir değil. Aklım almaz. Böyle bir sorumsuz açıklama, Allah korusun. İnsanın burada evladı ölmüş, sen birisini yalan yere hedef gösteriyorsun, adamın gırtlağına yapışırlar. Olmaz böyle bir şey” dedi.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’dan süreç ile ilgili bilgi aldığını ifade eden Özgür Özel şunları kaydetti:
2025’TE ÖLÜMÜN BAHANESİ OLMAZ
“Kendisi hem görevlendirdiği mülkiye müfettişlerini konunun hassasiyetini de bilerek en hızlı şekilde, hiçbir yönüyle bir şüphe, bir soru işareti bırakmadan açıklığa kavuşturulacak şekilde çalışmaların yapılacağını ifade etmiştir. Biz bu durumun en yakından, hem kendi milletvekillerimizle hem de Bakanlığın çalışmalarını takip ederek en yakından takipçisi olacağız. Şüphesiz bir ülkenin nasıl yönetildiğini merak ediyorsanız o ülkede insanların nasıl öldüklerine bakacaksınız. 2025 yılındayız. Burada da karne sevincini yaşayan küçücük evlatlar, anneler, babalar hayatlarını kaybetti. 2025 yılında böyle bir ölümün mazereti olmaz. Bunu bütün ülkenin görmesi, kabullenmesi lazım. İçeride Kültür ve Turizm Bakanına da ifade ettim. Yapılması gereken her şeyin yapılması lazım. Bu acıya, bu yasa saygı duyulması lazım. Sonra bir takım endişelerle, kendi ilişkin meselelerle doğru olmayan erken ifadeler çok tehlikelidir.
ÖZEL: “İPTAL EDİLMEYEN İL KONGRESİNİ BEKLEDİK”
Biz sabah 3’ü ağır yaralı, 3 kayıp, 6 kayıp denildiğinde Tanju Özcan Başkan bana, ’50’nin çok üzerinde olabilir Başkanım dedi. Bende ‘Sayın Başkanım, sorumlu davranalım, ki hiç şüphem yok, burada edilecek her kelime aileler açısından çok önemli’ dedim. Kendisi, ‘Aynen öyle düşünüyorum, Vali Bey’i bekleyeceğim’ dedi. Biz saat 6 saat bekledik. Maalesef bir yanda da iptal edilmeyen bir il kongresinin bitmesini bekliyormuşuz. Bu da milletin çok ayıpladığı bir şey. Sahada o duyguyu görmüyor musunuz?
BAKANLIK OTELİN KAPISINI ÇALMAMIŞ
2007 yılında bu otel yapılırken Turizm Bakanlığı Bolu Belediyesi’nden bir talepte bulunur. Bolu Belediyesi de o gün uygunluk belgesi verilir. Ben bu belgenin el altından servis edilip, sosyal medya üzerinden sanki Bolu Belediyesi. Aklım almadı yani. Bunun Bakanlık kökenli olabilmesi inanılır bir şey değildi. ‘Aman, sakin olun, sakin kalın’ dedim. Baktık, gördük ki bir algı çalışması. Ne olacak? O yıl zaten belediye sizde. O günden bugüne de belediyenin kapısını çalan olmamış. Bakanlık burayı denetlendiğinde yangınla ilgili yeni bir denetim istememiş, talebi olmamış. Biz bunları konuşmayı zul sayarız. Hiç ağzımızı açmadık ilk önce. Önce cenazeler, önce yas. Eninde sonunda elbette her şey konuşulur.
BAKAN OLDUĞUNDA TEBİRK İÇİN ARAMIŞTIM
Kim olursa olsun, ne olursa olsun. Bizde bir kusur olsa o da konuşulur ama Bolu Belediyesi sınırlarında değil. Burası büyükşehir değil. Aklım almaz. Böyle bir sorumsuz açıklama, Allah korusun. İnsanın burada evladı ölmüş. Sen birisini yalan yere hedef gösteriyorsun, adamın gırtlağına yapışırlar ya. Olmaz böyle bir şey yani. Ben sayın Bakana göreve geldiğinde, ‘Hayırlı olsun, Allah utandırmasın’ diyerek telefon açmıştım. Gerçekten bugün utanılacak bir şey yaptı. Yapmamak lazım. Büyük üzüntü içindeyiz. Bütün ailelerin acılarını en derinden paylaşıyorum. ‘Bir daha böyle şeylerin yaşanmaması için’ diyeceğim ama yaşanıyor işte, maalesef yaşanıyor. Bu işlere bir başka yerden bakmak lazım. Burada bu kadar insan gece konaklayacak, burası OSB olsa kendi itfaiye binası olmadan olmaz ama otel olunca oluyor işte falan abuk subuk işler. Meclis’te mutlaka araştırmalı, hep birlikte bakmalıyız, yasal düzenlemeler yapılmalı, ders alınmalı ama alınmıyor yani. Çok üzgünüm. Bu işin öğle saatlerinde bir sayın bakan eliyle siyasileştirmeye çalışılmasından dolayı meşru müdafaa hakkı bir açıklama yapmak durumunda kaldık çünkü hiç alakamız olmayan bir konu olduğu için. İşin bu boyuta gelmesinden, içeride yanmış çocuk bedenleri varken bunların konuşulmasından da ülke adına utanç duydum. İçeride de bunu söyledim. Bunun hesabını kim verecekse en ağır şekilde verecek. Takip edeceğiz ama olmaz yani. 2025 yılında bir ülkede insanlar böyle ölemez, doğru değil.
YAPILMAMASI GEREKEN HAKSIZLIĞA UĞRADIK
Hassas gitmeleri gereken süreç var. Ben kendisine sordum. Bütün ihtimalleri saydı. Çok uzun süre yangının sürdüğü yerlerdeki zorluklardan bahsetti ama bugün akşam geç saatlerde de olsa hem rakamla ilgili hem de birkaç ihtimalle ilgili net bir açıklama yapacağını söyledi. Sabırla beklemek lazım. İşin bu taraflarına bir şey söyleyemem, bütün zorluklara hak veriyorum ama öbür işe hak vermek mümkün değil. Yapılmaması gereken büyük bir haksızlığa uğradık. Kendimi de zor tutarak meseleyi de bugün bu noktada tutacağım ama olmayacak bir şey yaptı. Bizim üstümüze ne düşüyorsa yapılacak. Bir kez daha umarız ‘Son olur’ diyoruz. Hepimizin başı sağ olsun.
BİZ ACI BİLANÇOYU BİLİYORDUK
Siz takip etmediniz mi? Bugün bir siyasi parti Ankara kongresini iptal etmedi. Kongre bitene kadar da bir açıklama yapılmadı. Biz 6 saat boyunca rakamları bir boyutunu da biliyorduk. Bunu biz yapmayız da biz yapsak neler dersiniz, neler sorarsınız. Kongre hangi kongreymiş? Bunu bile söylemek ana muhalefet liderine kalıyor öyle mi? Bir parti kongresini iptal etmedi işte. Kendi tercihleri. Bunu herhangi bir parti yapsa neler söylenirdi neyse öyle yapsınlar öyle olsun.”