Ünlü menajer Ayşe Barım hakkında Taksim’deki Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiğine dair yazılı ve görsel medyada çıkan iddialar üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada magazin dünyasına bomba gibi düşen bir gelişme yaşandı.
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ndeki sorgusu sona eren Barım’ın, hükümeti ortadan kaldırmak amacıyla menajerliğini yaptığı oyuncuları Gezi Parkı odaklı olaylara planlı şekilde yönlendirdiği ve oyuncuların toplumdaki etki ile imaj rolünü kullanarak olayların kitleselliğini arttırma çabası içerisinde olduğu ifade edildi.
TUTUKLANDI
Barım, emniyetteki işlemlerinin tamamlanması sonrası sağlık kontrolünden geçirilerek Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na götürüldü. Savcılığa yaklaşık 3 saat ifade veren Barım “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme” suçundan nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.
Mahkeme, Barım’ın Gezi Parkı olaylarında sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla hakkında yürütülen soruşturma kapsamında ‘Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüse yardım etme’ suçundan tutuklandı.
SAVCILIĞA SEVK YAZISI ORTAYA ÇIKTI
Menajer Ayşe Barım’ın, Gezi Parkı olaylarında sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla hakkında yürütülen soruşturmanın detayları Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Yazıda, Barım’ın eylemlerin kitleselliğini arttırma çabası içerisinde olduğu, Barım’ın şirketine bağlı oyuncuların 2021’de orman yangını ve deprem felaketlerinden sonra Türkiye’yi uluslararası arenada yetersiz gösterme kampanyasına katıldığı belirtildi. Ayrıca, Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu hakkında ‘yalan tanıklık’ suçundan soruşturma yürütüldüğü de öğrenildi.
Menajer Ayşe Barım hakkında Gezi Parkı olaylarında şirketine bağlı sanatçıları eylemlere katılması için yönlendirdiği ve olayların planlayıcılarından olduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma sürüyor. Hakkında tutuklama talep edilen Barım’ın soruşturmasının detayları Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısında, soruşturmanın konusunun ve amacının Gezi Parkı eylemlerine katılanlar değil sivil toplum hareketlerini yönlendirip kullanarak ve şiddete evirerek mevcut hükumetin ortadan kaldırılmasını amaçlayan organizasyonunun tüm yönleriyle açığa çıkartılması olduğu vurgulandı.
BARIM İLE ALABORA’NIN TAPELERİ
Şüpheli Barım’ın Gezi Davası firari sanıklarından olan Mehmet Ali Alabora ile gezi olayları kapsamında bir bildirinin yayınlanıp yayınlanmaması konusunda fikir alış verişinde bulunduklarına dair tape görüşmesinin bulunduğu içeriğinde ise Barım’ın “Herhalde Şebnem seni aradı, bana bu on buçukta bu metin gelince benim böyle kan tepeme çıktı ve hani senin için bir panik oldum, kesinlikle yani bunu ne olur böyle yayınlamayın diye’’ dediği, Alabora’nın “Şu anda, şu an itibari ile böyle bir metin düşünüyorum’’ dediği, Barım’ın ise ‘’Bizim oyunculara da bir yani şuanda böyle bir şey sakın ha yapmayın dedim fakat şimdi beni Sevilay aradı ve Çiğdem Mater ona yollamış bunu yönetmenler imzalasın diye, buna Mehmet Ali’nin onayı ve haberi var demiş’’ dediği kaydedildi.
Sanatçılara ilişkin Gezi parkında etkin rol alan firari sanık Mehmet Ali Alabora’nın şüpheli Ayşe Barım ile bir bildiri yayınlanması konusunda görüşmelerin yapıldığı, bu bildirinin şu aşamada zarar vereceği, kamuoyu baskısı ile daha aktif gerekliliği durumunda paylaşılması gerektiği bu yüzden ilerleyen süreçte değerlendirileceği şeklinde yazışmaların olduğu aktarıldı.
GEZİ PARKI OLAYLARINI YAYMAK İSTEMİŞ
Sevk yazısında, şüpheli Barım’ın Gezi Parkı olaylarının başlangıç tarihi aralığında Bergüzar Korel ile 7 kez, Ceyda Düvenci ile 4 kez, Dolunay Soysert ile 10 kez, Halit Ergenç ile 12 kez, Hümeyra Akbay ile 5 kez, Mehmet Günsur ile 1 kez, Nehir Erdoğan ile 2 kez, Selma Ergeç ile 8 kez, Nejat İşler ile 2 kez ve Rıza Kocaoğlu ile 1 kez telefon görüşmesi yaptığı, kendisinin de kendi şirketine bağlı sanatçılarla Gezi olaylarına fiilen katılarak eylemlerin kitleselliğini arttırma çabası içerisinde olduğu belirtildi.
Şüpheli Barım’a ait şirket oyuncularının 2021 yılında yaşanan Orman Yangını ve Deprem felaketlerinden sonra Türkiye’yi uluslararası arenada yetersiz gösterme adına sosyal medyada başlatılan #HelpTurkey kampanyasına eş zamanlı olarak katıldıkları tespit edildiği, şirket faaliyetlerinin yöneldiği etki ajanlığı amacı itibariyle ve kastını ortaya çıkarma açısından dikkate değer olduğu belirtildi.
OYUNCULARI EYLEMLERE YÖNLENDİRMİŞ
Sevk yazısında, Barım’ın Gezi Davası ana faillerinden olan firari sanık Mehmet Ali Alabora ve Çiğdem Mater Utku ile doğrudan irtibatlı olduğu, kendisinin irade gösteren, danışılan ve onayı alınan kişi olarak tespit edildiği, bu şekilde olayları planlayan, örgütleyen ve yönlendiren, iradesi sorularak bu yönde kendisinin karar bildirerek yön verici ve belirleyici olduğu, kendi şirketine bağlı toplumda tanınan oyuncuları eylemlere yönlendirerek oyuncuların toplumda tanınırlığını ve etki gücünü de kullanarak daha fazla kitleselleşmesini amaçladığı ve bunda da kısmen başarılı olduğu kaydedildi.
Yazıda ayrıca, bazı oyuncuların tanık sıfatıyla alınan ifadelerinde kendi iradeleriyle eylemlere katıldıklarını beyan etseler de şüpheli ile eylemlerin başladığı döneme dair yoğun irtibatlarının içeriğini hayatın olağan akışına uygun olarak açıklayamadıkları, iç ve dış kamuoyu tarafından günlerce takip edilen ve gündemde tutulan olayların kitleselleşmeye başladığı bir dönemde görüşme içeriklerine yönelik ile şüphelinin eylemlerin olduğu dönemde Gezi Parkında kendileriyle bulunmasına rağmen kaçamaklı cevaplarının şüpheliyi kayırma amacıyla yapıldığının açıkça anlaşıldığı kaydedildi.
HALİT ERGENÇ VE RIZA KOCAOĞLU’NA SORUŞTURMA
Sevk yazısında, tanık olarak ifade veren oyuncular Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’nun tanık ifadelerinde olayların faillerinden Memet Ali Alabora ile olaylar sürecinde irtibatları, birlikte eylem görüntüleri bulunmalarına rağmen irtibatlı olmadıklarına dair beyanda bulunmaları nedeniyle ayrıca ‘yalan tanıklık’ suçundan soruşturma yürütüldüğü de kaydedildi.
NE OLDU?
Ayşe Barım hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Taksim’deki Gezi Parkı odaklı olaylara iştirak ettiğine ilişkin yazılı ve görsel medyada çıkan iddialar üzerine soruşturma başlatılmıştı. Barım, Gezi Parkı olaylarının planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek” suçundan gözaltına alınmıştı.
Soruşturmada, firari sanık Mehmet Ali Alabora’nın bir başka kişiyle yaptığı görüşmeye ilişkin tape içeriğinde, Gezi Parkı odaklı olaylarda sanatçılarla Gezi Parkı’nda bildiri yayınlanması konusunda fikir alışverişinin yapıldığı ve hayata geçirildiği tespitine yer verilmişti.
OYUNCULAR TANIK SIFATIYLA İFADE VERDİ
Barım’ın, Gezi Parkı davasının sanıklarından Osman Kavala, Çiğdem Utku Mater ve Alabora’yla olaylarla ilgili yoğun iletişiminin olduğu, menajerliğini yaptığı sanatçılara Gezi Parkı olaylarının başlangıç tarihi olan 2013’te olaylara katılmaları için yönlendirmeler yaptığı, kendisinin de bu oyuncularla olaylara katıldığı belirtilmişti.
Soruşturma kapsamında oyuncular Halit Ergenç, Bergüzar Korel, Mehmet Günsür, Ceyda Düvenci, Nejat İşler, Rıza Kocaoğlu ve Nehir Erdoğan’ın “tanık” sıfatıyla ifadesi alınmıştı.
TEKELLEŞME İDDİALARI GÜNDEMDE
ID Danışmanlık Limited Şirketinin kurucusu ve ortağı olan, birçok ünlü oyuncunun menajerliğini de yapan Ayşe Barım, sektörde tekelleşmeye neden olduğu iddialarıyla da gündeme gelmiş, kendisine karşı çıkan oyuncuları piyasadan uzaklaştırdığı öne sürülmüştü.
Bu iddialara ilişkin de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ayrıca soruşturma yürütülüyor.