Fransa Başbakanı François Bayrou, parlamentoya ülkesinin hızla artan borçları konusunda uyarıda bulundu ve emeklilik reformu üzerine görüşmeleri yeniden başlatmaya hazır olduğunu söyledi.
İlk kez bölünmüş parlamentoya hitap eden Bayrou, “Ülkenin önümüze koyduğu görev, istikrara geri dönmektir” dedi.
BİR YILDA DÖRDÜNCÜ BAŞBAKAN
Bir ay önce göreve başlayan Bayrou, Fransa’nın bir yıl içinde dördüncü başbakanı oldu. Başbakan, 2025 için uzun zamandır beklenen bir bütçe planı üzerinde anlaşma sağlamak ve tartışmalı emeklilik reformuna ilişkin acı verici anlaşmazlıkları çözmek gibi büyük bir zorlukla karşı karşıya.
Önceki başbakan Michel Barnier gibi, sadece üç ay görevde kaldıktan sonra güven oylamasıyla görevden alınan Bayrou, Ulusal Meclis’te çoğunluğa sahip değil ve yeterli sayıda muhalefet milletvekilinden en azından dolaylı destek alamazsa kolayca görevden uzaklaştırılabilir.
SEÇİM AÇLIĞI MESLİSİ BÖLDÜ
Geçen yıl, Başkan Emmanuel Macron siyasi çıkmazı aşmak amacıyla seçim çağrısında bulunmuştu ancak seçim, aşağı meclisi tamamen bölünmüş bir şekilde geriye döndürmüştü.
Bayrou için bu yıl için sürdürülebilir bir bütçe planı, Barnier’nin kemer sıkma bütçesinin hükümetiyle birlikte terk edilmesinin ardından öncelikli hedef.
Bayrou, sağ ve solun çoğunluğu tarafından derin harcama kesintilerinin reddedilmesine rağmen, çeşitli bloklarla müzakerelerde bulunuyor. Ancak, Bayrou, Fransa’nın artan açık ve borç sorununu çözmek için de adım atmak zorunda.
‘OMURGASIZ DEVAMLILIK’
Bayrou, konuşmasında ‘omurgasızlık’ sorununa odaklanarak, bunun hükümetinin en büyük kaygısı olduğunu söyledi.
“Bu borç, ülkemiz ve sosyal modelimiz için Damokles’in kılıcı gibi,” dedi Bayrou. “Endişelenmek için birçok sebebimiz var, ancak bir tanesi güçlü bir şekilde öne çıkıyor: aşırı borcumuz.”
Hükümeti, Avrupa Komisyonu tarafından fazla harcama yaptığı için ve finansal piyasalardan yüksek yeniden finansman maliyetleri talep edildiği için baskı altında.
Bayrou, 2025 yılı için kamu sektöründeki açık hedefinin şu anda Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH)’nın yüzde 5.4’ü olarak öngörüldüğünü, Barnier yönetiminin hedeflediği yüzde 5’in ise gerisinde kaldığını söyledi.
Ekonomik büyümenin yıl için yüzde 0.9 olarak öngörüldüğünü, önceki hükümetin hedeflediği yüzde 1.1’lik hedefin ise düştüğünü belirtti.