Berlin merkezli Uluslararası Politika ve Güvenlik Enstitüsü (SWP), Almanya’nın Suriye’nin yeniden inşasında Türkiye ile işbirliği yapması gerektiğini belirten dikkat çekici bir analiz yayımladı.
Kuruluş, Türkiye’nin Suriye’deki belirleyici rolüne dikkat çekerek, Ankara ile ortak hareket edilmesinin hem bölgesel istikrar hem de Almanya’nın stratejik çıkarları açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.
Son dönemde Berlin ve Brüksel’in, Suriye’de etkinlik kazanmak için diplomatik girişimlerini hızlandırdığı belirtilirken, Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un bu kapsamda bölge ülkeleriyle yoğun temaslarda bulunduğu ifade edildi. AB dışişleri bakanlarının, Suriye’ye yönelik bazı yaptırımları askıya alma kararı alması da bu sürecin bir parçası olarak değerlendirildi.
TÜRKİYE İLE JEOPOLİTİK ORTAKLIK ÖNERİSİ
Ayrıca analizde, Almanya’nın Türkiye ile kapsamlı bir jeopolitik ortaklık kurması gerektiği savunuldu. Özellikle Suriye’den dönen mültecilerin entegrasyonu, yeniden yapılanma projeleri, milis grupların silahsızlandırılması ve kimyasal silahların güvenli hale getirilmesi gibi konularda Almanya ve Türkiye’nin birlikte çalışmasının kritik olduğu ele alındı.
Raporda, Türkiye’nin Suriye’deki merkezi rolünün, bölgedeki güç dengelerini şekillendiren en önemli unsurlardan biri olduğu belirtilirken, Ankara’nın Suriye’nin yeniden yapılanmasında Almanya için vazgeçilmez bir ortak olduğu ifade edildi.
“Almanya ve Türkiye’nin, İsrail’in Suriye’deki uzun süreli askeri varlığına karşı ortak çıkarları paylaşabilir İsrail’in Suriye’deki operasyonlarının bölgesel dengeleri bozabileceği ve radikal grupları güçlendirebileceği görüşü, iki ülkeyi bu operasyonları sınırlamak için işbirliği yapmaya yöneltecek.”
“SURİYE, PKK’NIN TÜRKİYE’YE SALDIRI ÜSSÜ OLMAMALI”
Almanya’nın Suriye Koordinatörü Tobias Lindner da Berlin yönetiminin PKK’nın Suriye’yi Türkiye’ye yönelik saldırılar için bir faaliyet alanı haline getirmesine karşı olduğunu belirtti. Lindner, PKK ile Suriye’nin kuzeyindeki Kürt gruplar arasında kesin bir ayrım yapılması gerektiğini vurguladı.
Alman medyasına yaptığı açıklamalarda Lindner, Türkiye’nin Suriye’den kaynaklanan güvenlik tehditlerine karşı duyduğu hassasiyeti anladıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin bölgedeki meşru güvenlik kaygılarını göz önünde bulunduruyoruz ve Suriye’den gelebilecek herhangi bir tehdidi önlemeye yönelik iş birliğine açığız” dedi.
Bölgedeki tüm aktörlerin Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini düşündüğünü belirten Lindner, bu nedenle Suriyeli Kürt gruplara yönelik askeri müdahale yerine siyasi çözümler geliştirilmesi gerektiğini savundu.
Lindner ayrıca, Almanya’nın Suriye’nin yeniden yapılanma sürecine destek vermeye hazır olduğunu, ancak bunun tüm toplumsal grupları kapsayacak şekilde düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Suriye ordusunun yeniden yapılandırılması sürecinde, yalnızca Kürtlerin değil, Dürziler, Aleviler ve Hristiyanlar gibi diğer toplulukların da yer alması gerektiğini vurguladı.
YAPTIRIMLARA DAHA ESNEK BİR YAKLAŞIM ÖNERİSİ
Lindner, Suriye’ye uygulanan yaptırımların yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, insani durumu iyileştirmek için daha pragmatik bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini söyledi. Avrupa Birliği içinde yaptırımların kaldırılması için oybirliği gerektiğini hatırlatan Lindner, ilk adım olarak yurt dışında yaşayan Suriyelilerin yeniden yapılanma sürecine katılmasını kolaylaştıracak düzenlemeler yapılabileceğini ifade etti.
Almanya’nın Suriye’de istikrarın sağlanması ve bölgesel çatışmaların önlenmesi adına Türkiye ile iş birliği yapmaya istekli olduğu mesajını veren Lindner, Berlin’in Türkiye’nin bölgedeki rolünü göz ardı etmeden bir denge politikası izlemeye çalıştığını ortaya koydu.