Antalya Antik Kentler Listesi

Antalya Antik Kentler Listesi ; Tarihi dokusu ve naturel güzellikleriyle Türkiye’nin adeta bir aden köşesi olan Antalya, içinden zamanı oldukça eskilere dayanan ve birçok medeniyetin yaşadığı ve medeniyetlerin izlerini taşıyan antik kentleriyle yerli ve yabancı turistler tarafınca çok alaka topluyor. Sizler için Antalya’da bulunan birbirinden benzeri olmayan güzellikteki antik kentleri sıralıyoruz.Antalya antik şehirler listesi;

Antalya Antik Kentler Listesi

Olympos Antik Kenti

Olympos Antik kenti, Toros Dağlarının batı taraflarından 2.375 metre rakımdaki Tahtalı Dağı’nda yer alıyor. İçerisinde Helenistik, Roma ve Bizans dönemine ilişkin kalıntılar ve izler bulunduran bu antik şehir bununla birlikte bir denizci kenti. Likya donanması içinde yer almış olan bu şehir  içinde tiyatro, hamam, bazilika, hamam kalıntıları bulunduruyor. Aynı zamanda antik kentin girişinde 10 metre yükseklikte bir giriş kapısı bulunuyor. Bu kapının Roma İmparatoru Marcus Aurellius’ a ilişkin bir heykel olduğu düşünülmektedir.Detaylar Olympos Antik Kenti yazımızda.

Phaselis Antik Kenti

Tarihi milattan ilkin 693 yılına dayanan ve bir liman kenti olan Phaselis, Rodoslular tarafınca küçük bir yere kurulmuş. Phaselis’in ise, üç limanlı bu kenti “Tanrı korur” anlamına gelmektedir. Bir devre Pers ve İskender yönetimine giren Phaselis Helenistik Çağ döneminde bağımsız olmuştur. Uzun zaman korsanlar tarafınca saldırıya uğrayan kent Roma komutanları tarafınca deniz savaşları ile kurtarılmıştır. Heykel kaidelerle süslü olan şehir girişinde su kemerleri ile göze çarpıyor. Şimdilerde ziyaretçilerine aleni olan bu antik kente giriş ise ücretli. Fakat Müzekart ile giriş yapabilirsiniz.

Patara Antik Kenti

Fethiye-Kalkan içinde, Kalkan’a 10 kilometre uzaklıkta bulunan bu şehir, 14 kilometrelik kumsalı ile Akdeniz’deki en uzun kumsala sahiptir. Helen dilinde kutu anlamına gelen Patara, kehanet merkezi olarak biliniyor. Lykia şehri olan ve Lykia Birliği’nin üç oy hakkına haiz olan altı kentten biri olma hususi durumunu taşıyor. Kentin girişinde 100’lü yıllardan kalma Romalı Mettius Modestus’ un bir anıt heykeli bulunuyor. Kapı bununla birlikte su kemeri olarak bulunuyor. Tepeden bakıldığında hamam kalıntıları ve Bizans bazilikası bununla birlikte korinth başlıklı mabet göze çarpıyor. Antik kente Müzekart ile giriş yapabilmeniz mümkün.

Kyaneai Antik Kenti

Antalya Kaş-Demre yolu üstünde olan Kyaneai Ören yeri, içindeki Likya yazıtları ile tanınıyor. Helenistik Çağ’ da bağımsız bir şehir olan Kyaneai, içinde bulunan lahitlerin bir bölümü Antalya müzesinde sergilenmektedir. Kent akropolünden bakıldığında kütüphane ve hamam dikkat çekmektedir. Akropolün en üst kısmından ise Kaş, Üçağız, Kekova ve Demre sahillerine kadar geniş bir bakış açısı bulunmaktadır.

Andriake Antik Kenti

Andriake(Çayağzı) antik kenti, Kaş’tan Demre’ye giden yol üstünde yer almaktadır. Kentin arasında bulunan duvarları, caddeleri, saat kuleleri ve kiliseleri bulunmaktadır. Aynı zamanda kentin en mühim kalıntısı Hadrian (granarium) tahıl deposudur. Bu tahıl kaynağı Myra ve muhit kentlerde üretilen buğdayın Roma’ya gönderilmesi için depolanıyormuş. Hadrianus dönemine ilişkin kentin orta kapısında Hadrianus ve Faustina büstleri yer alıyor. Yapının önünde ise o zamanki imparatorun ve elinin heykelleri bulunuyor.

Theimussa ve Simena Antik Kenti

Üçağızlar bölgesi, bulunan Kekova Adası’nın batı-şark girişi ile üçlü deniz yolu oluşturuyor. Theimussa kenti oldukça sayışa lahitler, surlar ve Bizans yapıları bulunduruyor. Üçağız yahut Demre-Çayağzı’ndan kalkan günlük tene turlarına katılarak Kekova Tersane Koyu’ndan başlayarak antik kenti gezebilirsiniz. Kent içinde minik bir tiyatro bulunmaktadır. Kentin doğusunda ise Likya tipi oldukça eski bir lahit bulunmaktadır. Kentin merkezinde Helenistik, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden oluşan surlarla çevrili Kale içi antik kentte ne olursa olsun görülmesi ihtiyaç duyulan bölgeler içinde yer alıyor. Aynı zamanda Kale içi günümüzde restore edilerek içinde restoran, barıncak ve otel olarak hizmet veren işletmeler bulunmaktadır. 

Myra Antik Kenti

Antalya’nın mühim antik kentlerinden birisi olan Myra Antik Kenti , Demre ilçesine 2 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Myra kentinde tiyatro ve kaya mezarları kalıntıları milattan ilkin 5. Yüzyıla dayanıyor. Roma tiyatrolarında olduğu şeklinde sahne yapısı amfi şeklindedir ve 12 bin benlik grekoromen şeklindeki yapı gladyatörlerin dövüştükleri alan olarak da kullanılıyormuş. Her tiyatro bununla birlikte Dianysos Tapınağı olarak kullanılmış. Bir Likya kenti olan Myra kaya mezarları, üçgen alınlıklı ahşap çatkılı ve Helen tipli bir yapıda olup içlerinde isen yatan kişiyi tanım eden kabartmalar bulunmaktadır. Myra Antik Kenti’ne girişler 36 TL olarak belirlenmiş. Antik kente Müzekart ile de girebilirsiniz.

Side Antik Kenti

Antik şehir olarak malum Side, günümüzde içinde bulunan merkez çarşısı, denizi, pazarı, tiyatrosu ve daha birçok yapısı ile kullanıma aleni haldedir. Aiol kentlerinden birisi olan Side Antik Kenti, Kymeliler tarafınca kurulmuştur. Kentin içinde Apollon Tapınağı, sütunlu cadde, tiyatro ve müze olarak hizmet veren hamamı ile ziyaretçilerini kendisine fanatik bırakıyor.

Aspendos Antik Kenti

Antalya’nın Serik kazasının Köprüçay civarlarında olan Aspendos Antik kenti zamanı oldukça eskilere dayanmaktadır. Yunan efsanelerine nazaran Truva Savaşı’nın peşinden Argive kolonicileri tarafınca inşa edilen bu şehir Anadolu’da ilk kendi adına para bastıran kentlerden biri olarak bilinmektedir. Bastırılan bu sikkeler üstündeki makalelerden ise halkın kentine ilişkin bir alfabe kullanıldığı öğrenilmiş. Milattan ilkin 66.yüzyılda şehir Persler tarafınca yönetilmeye başlanmış. Kentin içinde tiyatro, Men tapınağı, Apollon ve Athena Tapınakları ve daha kıymetli birçok yapıt bulunuyor.