DIŞ HABERLER—Olaf Scholz’un Almanya şansölyesi olarak göreve gelmesinin üzerinden yalnızca iki ay geçmişken, Rusya’nın Şubat 2022’de Ukrayna’yı geniş çaplı işgali, hem Scholz’un Sosyal Demokrat Parti liderliğindeki planlarını hem de Yeşiller ve Liberallerle oluşturduğu koalisyon hükümetini derinden sarstı. Scholz’un kısa süren liderliği, özellikle güvenlik ve savunma politikalarında önemli kırılmalar ve ekonomideki gerileme ile hatırlanacak gibi görünüyor.
Scholz, Almanya’nın yeşil dönüşümüne büyük yatırımlar yaparak ülkeye yeni bir Wirtschaftswunder (ekonomik mucize) vaadinde bulundu. Ancak ekonominin bu dönemde neredeyse hiç büyüme göstermemesi, Scholz hükümeti üzerindeki eleştirileri artırdı. 2022’de yüzde 1,4 büyüyen GSYH, sonraki yıllarda küçülme göstererek pandemi öncesi seviyelerde durgunlaştı. Durgunluk, kamu maliyesinde derin çatışmalara yol açarak koalisyon ortakları arasında ciddi gerilimler oluşturdu.
ENERJİ KRİZİ VE İŞSİZLİK
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından enerji fiyatlarındaki sert yükseliş ve dünya ticaretindeki yavaşlama gibi faktörler Berlin’in kontrolü dışındaydı. Ancak uzmanlar, Scholz hükümetinin sürekli iç çekişmeler ve iletişim sorunlarıyla “politik belirsizlik” getirdiği belirtiyor. Almanya’nın ihracata bağımlı sanayi sektörü, özellikle Çin gibi önemli pazarlarında rekabet gücünü kaybettiği için büyük darbe aldı. İşsizlik, uzun yıllar süren istikrarın ardından tekrar yükselmeye başladı. Otomotiv devi Volkswagen’in 2030 yılına kadar Almanya’daki 35.000 istihdamı azaltacağını açıklaması, sektörün krizini gözler önüne serdi. Elektrikli araçlara yönelik sübvansiyonların aniden sona erdirilmesi, sektördeki dönüşümü daha da zora soktu.
KONUT VE ALTYAPI KRİZLERİ
Almanya’daki konut sıkıntısı, Scholz’un her yıl 400.000 konut inşa etme hedefini gerçekleştirememesi nedeniyle daha da derinleşti. Özellikle büyük şehirlerde kiralar hızla yükselirken, hükümetin kira artışlarını sınırlama çabaları yetersiz kaldı. Bunun yanı sıra, ülkenin ulaşım ve iletişim altyapısına yapılan yetersiz yatırımlar, eskiyen demiryolu ağları ve köprülerin çökmesi gibi sorunlarla dikkat çekti. Dijitalleşmede geri kalmışlık, şirketlerin yüzde 82’sinin hala faks makinesi kullandığını gösteren anketlerle daha da belirgin hale geldi.
SAVUNMA POLİTİKALARI VE NATO HEDEFLERİ
Scholz, Rusya’nın işgali sonrası güvenlik politikalarında bir Zeitenwende (dönüm noktası) ilan ederek Ukrayna’ya askeri destek sözü verdi. Ancak bu vaat, Kiev’e ağır silahlar ve tanklar sağlama konusundaki çekimserliği nedeniyle Batılı müttefikler arasında hayal kırıklığı oluşturdu. Yine de Almanya, Ukrayna’ya en büyük askeri yardım sağlayan ikinci ülke oldu ve NATO’nun GSYH’nin yüzde 2’sini savunmaya ayırma hedefine ulaşmayı başardı. Ancak Bundeswehr’in modernizasyonu ve askeri hazırlıklarının eksiklikleri, büyük bir mücadele olmaya devam ediyor.
EKONOMİK VE YAPISAL ZORLUKLAR
Ekonomistler, Almanya’nın, imalat ve Çin’e ihracata dayalı mevcut ekonomik modelin kırılganlıklarını gidermesi gerektiğini belirtiyor. Yüksek vergiler, enerji maliyetleri ve bürokrasi, Alman şirketlerinin rekabet gücünü zayıflatıyor. Uzun süreli durgunluk ve kalifiye işçi sıkıntısı, ülkenin bir sonraki lideri için çözülmesi gereken temel sorunlar arasında olacak.