DIŞ HABERLER—Panama krizi devam ediyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Panama Kanalı’na el koyma yönündeki açıklamalarını “endişe verici” bulan Panama hükümeti, Birleşmiş Milletler’e (BM) şikayette bulundu.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderilen mektupta, BM Şartı’nın üye ülkeler arasında güç tehdidini yasaklayan maddesi hatırlatılarak, konunun Güvenlik Konseyi’ne havale edilmesi istendi.
Trump, Pazartesi günkü konuşmasında, “Biz kanalı Çin’e değil, Panama’ya verdik ve geri alıyoruz” ifadelerini kullanmıştı. Bu çıkış, Panama Devlet Başkanı Jose Raul Mulino tarafından sert bir şekilde reddedildi.
Mulino, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda, “Kanal Panama’ya aittir ve öyle kalacaktır” diyerek Trump’ın iddialarını çürüttü.
ÇİN İDDİALARI REDDEDİYOR
Trump, Çin’in Panama Kanalı üzerindeki etkisinin arttığını öne sürerken, Pekin hükümeti bu iddiaları yalanladı. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Çin’in Panama’nın egemenliğine ve kanalın tarafsız statüsüne saygı duyduğunu vurguladı.
Trump’ın Panama Kanalı ile ilgili açıklamaları geniş çapta protestolara yol açtı. Öfkeli Panamalılar, ABD’ye karşı tepkilerini göstermek için Amerikan bayrağını ateşe verdi.
PANAMA KANALI VE HONG KONG BAĞLANTISI
Panama, Hong Kong merkezli Hutchison Ports tarafından işletilen Balboa ve Cristobal limanlarında bir denetim başlatacağını duyurdu. Denetim, şirketin devletle yaptığı imtiyaz sözleşmelerine uyup uymadığını inceleyecek. Şirket, tüm yasal yükümlülüklere uyduğunu ve Panama hükümetiyle şeffaf bir iş birliği içinde çalıştığını açıkladı.
KANALIN ÖNEMİ
Panama Kanalı, ABD konteyner trafiğinin yüzde 40’ını taşırken, en büyük kullanıcı ABD, ardından Çin geliyor. Kanalın Panama ekonomisine katkısı, 2000 yılından bu yana 30 milyar doları aştı. Trump’ın açıklamaları, hem Panama hem de uluslararası arenada ciddi yankı uyandırdı.